Özellikle ormansızlaşmaya karşı çıkmak amacıyla yapılmış pek çok çevre hareketine ilham olmuş Chipko Hareketi Hindistan’da ortaya çıkmış ve 1970’li yıllarda hız kazanmış bir şiddetsiz çevre hareketidir. Hareketin adı Hintçe de “sarılmak” anlamına gelen “Chipko” kelimesinden gelmekte olup; protestoların daha çok kadınların ağaçların kesilmesini önlemek amacıyla ormanlarda ağaçlara sarılması ekseninde gerçekleşmesi sebebiyle bu ismi aldığı söylenebilir. Bu yazımızda Chipko hareketinin tarihçesini, nedenlerini, kadınların bu hareket içerisindeki rolünü ve çevresel şiddet içermeyen eylemlere olan etkisini ele almaya çalışacağız.
Eski uygarlık döneminden beri ormanlar Hindistan halkı için önemli bir yaşam kaynağıdır. Özellikle orman ve dağ köylerinde yaşayanlar ormanlardan yiyecek, yakacak, su ve bitki temini için yoğun şekilde yararlanmaktadır. Bununla birlikte ormanlar bölge halkı için kutsal değer taşımakta; ağaçlar bir nevi ailenin üyesi gibi görülmektedir. Ağaçların ve vahşi yaşamın korunması, Vishnoi inancının 29 ilkesinden biri olarak kabul edilir. Bu nedenle ormanlara zarar verilme ve yaşam kaynaklarının yok edilmesi tehlikesi ortaya çıktığında bölge halkı tepkisini ortaya koymak durumunda kalmıştır.
A.Tarihçe:
İlk Chipko Hareketinin 1700’lü yıllarda görüldüğü anlatılmaktadır. Anlatımlarda tam bir netlik olmamakla birlikte bölge hükümdarının sarayını genişletmek için ihtiyaç duyduğu odunların temini amacıyla bölgeye gelen odunculara Amarita Devi isimli bir kadın karşı çıkmıştır. Amrita Devi ağaca sarılarak kendisinin başını kesmeden ağaçları kesemeyeceklerini söylemiş ve bölge hükümdarının emrine karşı gelmesi sebebiyle başı kesilmiştir. Amrita Devi’nin öldürülmesinin akabinde kızlarının da aynı şekilde ağaçlara sarılması ve kızlarının da öldürülmüş; bu olaylar karşısında köylülerin birleşerek ağaçlara sarılmış, saray genişletmesi için ağaçların kesilmesini engellemeye çalışmıştır. Protestolar neticesinde ise bölge hükümdarı söz konusu yerde ağaçların kesilmesini yasaklamıştır. Amrita Devi’nin bu hikayesi bir efsane niteliğinde Hindistan dağ ve orman köylerinde anlatılmakta ve bir köylünün dahi değişime sebep olma gücünün var olabileceğinin kanıtı olarak görülmektedir.
Hareketin ikinci dönemi ise 1970’li yıllarda görülmektedir. İlk modern Chipko hareketi kabul edilen olay 1973 yılında Hindistan’ın Mandal bölgesinde gerçekleşmiştir. Dişbudak ağaçlarından oluşan yerde tarım faaliyeti yapmak isteyen köylülerin isteklerini geri çeviren Orman Müdürlüğü’nün konu yerdeki ağaçların büyük bir kısmını The Simon Company isimli şirkete tahsis etmesi sonucunda tepkiler ortaya çıkmıştır. Ormanın, yerel köylülerin ihtiyaçları için kullanılması engellenerek bir şirkete tahsis edilmesi nedeniyle Chandi Prasad Bhatt isimli aktivist köylülerin bu şirket karşısında hareket etmesi için toplanmalarına ön ayak olmuştur. Köylüler ağaçların kesilip düşmesini önlemek için efsanede anlatılan Amrita Devi gibi ağaçlara sarılarak tepki vermişlerdir. Protestoların artması üzerine kereste şirketinin geri çekilme kararı alması neticesinde protesto anıtsal olarak kabul görmüştür.
Yaşanan bu ilk modern Chipko Hareketinden sonra hareket civar yerleşimlerde büyümeye devam etti. Tehri de Sunderlal Bahuguna isimli aktivist köylülerle birlikte ağaçlara sarılarak ormanların sömürüsüne karşı çıkmıştır.

En çok bilinen protestolardan birisi ise 1974 yılının Mart ayında Raini Ormanında gerçekleşmiştir. Köyün erkekleri orman yönetimi ve memurlarla ilgili problemlere meşgulken ve köyde değilken; kereste şirketi çalışanları, erkeklerin yokluğunu bir nevi fırsat bilerek ağaçları kesmek üzerine ormanlara yönelmiştir. Kerestecilerin ormanlara yürümesi köydeki kadın organizasyonlarından birinin başkanı olan Gaura Devi’ye bildirilmiştir. Gaura Devi bu duruma ormanların annelerinin evi olduğu, oradan yaşamak için sağlık için gerekli bitki ve sebzeleri elde ettiklerini, ormanların kesilmesi halinde tepenin köye doğru çökmesine, heyelana neden olacağını ve özellikle kış yağmurları nedeniyle oluşacak sellerle köyün tamamen yok olacağını belirterek köyde yer alan diğer kadınlarla örgütlenmiştir. Kerestecilerin ormanlara ilerleyişini yine ağaçlara sarılarak şiddetsiz bir şekilde protesto etmişlerdir.
Uttrakhand’taki tüm ağaçların kesilmesine neden olan bir hükümet kararı neticesinde Chipko hareketi 1980 yılında önemli dönüm noktalarından birisini yaşamıştır. Çoğunlukla kadınlar aynı zamanda erkekler ve çocuklardan oluşan gruplar ağaçlara sarılarak, şarkılar söyleyerek, dans ederek ve davullar çalarak ağaçların kesilmesini protesto etmişlerdir. 1970 ve 1980 yıllarında yapılan bu şiddetsiz protestolar ve ağaca sarılma eylemi gittikçe yayılmış, genişlemiş ve küresel anlamda özellikle ormansızlaştırmaya yönelik girişimlere karşı yapılan protestolarda kendini ağaca sarılma olarak göstermiştir.
B.Nedenleri:
Chipko hareketinin nedenleri konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bir grup tarafından Chipko hareketi ekolojik, eşitlikçi ve şiddet içermeyen bir kadın hareketi olarak görülmüş ve bütün dünyadaki çevre aktivistleri açısından ilham verici bir şiddet içermeyen hareket olarak adlandırılmıştır. Bu görüşü savunanlar bölge halkı açısından ormanların hem yaşamın yemek, su, yakacak ve tıbbi bitki gibi temel ihtiyaçlarını karşıladıkları bir yer hem de kutsal bir değere sahip olduklarını belirtirler. Buna göre amaç yalnızca ekonomik nedenler değil bir nevi aile ferdinin korunmasıdır şeklinde açıklanır. Bu görüşe göre Chipko Hareketinin felsefesi üç ana inanış çevresinde oluşmaktadır:
1- İnsan, hayvan, bitki, nehir veya dağ olması fark etmeksizin tüm varlıklarda hayat vardır.
2- Tüm yaşam daha yüksek bir gücün kanıtıdır.
3- Aşırı materyalizm arzusu, kişinin kendini gerçekleştirme ve gerçek mutluluğa giden yoluna müdahale ettiğinden, azla yetinmek gerekir.
Öte yandan diğer bir görüş ise Chipko hareketinin, sosyal adaleti sağlamak, geleneklere tepeden bakılmasını önlemek ve yerel istihdamı sağlamaya çalışan bir hareket olduğunu savunur. Chipko hareketini güçlendirenin çevreyi korumak değil; kırsal alanda oldukça zor koşullarda yaşayan fakir insanların kalkınmaya ve bu kalkınma da yer bulmaya olan ihtiyacı olduğunu ileri sürerler. Kalkınma sürecinde yer bulmak, istihdam edilmek, sömürülmemek ve sosyal adaletin sağlanması için bu hareketin başladığı ve büyüdüğü asıl amacın çevreyi korumak veya çevresel adalet olmadığını savunurlar.
Bu görüş farklılığının oluşmasının nedeni Chipko hareketinin birbirinden farklı özellikler gösteren bölgelerde o bölgelerde yer alan zorluklar ve ihtiyaçların da değişmesi nedeniyle farklı perspektiflerden gelişmesi olarak açıklanabilir. Chipko Hareketinin yaygınlaşması aslında 1970’lerde Hindistan’da yolların yapılması süreci ile paraleldir. Yolların yapılmasından önce ormanlar kereste firmalarının ulaşımının zor ve mümkün olmadığı yerlerken yolların açılmasından sonra kereste firmalarının ormanı sömürme faaliyeti büyük bir hızla artmış ve genişlemiştir. Buna tepki olarak ise Chipko hareketi büyümüş ve yaygınlaşmıştır. Aynı dönemde ormanların kesilmesi nedeniyle heyelan, sel gibi çevre felaketlerinin de görüş sıklığı oldukça artmıştır. Özet olarak Chipko Hareketini tetikleyenin kalkınma olduğunu söyleyebiliriz. 1700’lerde kralın sarayının geliştirilme faaliyeti, 1970’lerde ise ülkeyi geliştirmek adına yapılan yollar ve kerestecilik faaliyetleri Chipko Hareketinin doğmasına ve gelişmesine neden olmuştur. Ancak her bölgedeki insanların kalkınma faaliyetlerine karşı çıkma nedenleri kendi içerisinde değişiklik göstermektedir. Kısacası Chipko hareketi genel anlamda bir çevre hareketi ancak yerel anlamda bir köylü hareketidir denilebilir.
Chipko Hareketinin kalkınmaya karşı olarak ortaya çıkması nedeniyle kalkınma karşıtı olarak eleştirilere maruz kalmıştır. Avrupa’daki Endüstriyel Devrimden sonra insanların doğa hakkındaki düşünceleri doğal varlıkların da yaşayan birer varlık ve aile üyesi olduğu fikrinden sıyrılarak; doğanın insanın doğuştan gelen hakkı nedeniyle kullanıp sömürebileceği bir yer olduğu ve doğanın yine yalnızca insanlığın yararı için var olduğu yönünde evrilmiştir. Ancak ormanların meydana getirdiği ekosistemlerin zarar görmesi halinde yeniden o ekosistemin kurulması zor olduğu gibi kalkınma amacıyla ormanlar yerinde yapılan endüstriyel tarım faaliyetlerinin insanlık açısından orman ekosisteminin sağladığı yarar kadar yararı bulunmadığı da bir diğer gerçektir.
Chipko hareketini farklı ve ilginç yapan ise protestocuların fiziksel şiddetten kaçınmasıdır. Protestocular yalnızca ağaçların kesilmesini önlemekle kalmayıp aynı zamanda karşıt görüşlü olanlara protestolarının altında yatan nedenleri de anlatabilmişlerdir. Chipko hareketi belirli bir yerde orman kaynaklarının talan edilmesine karşı ortaya çıkmışsa da koloni etkisi hareketin gelişmesine etkili olmuştur. İnsanların artan ihtiyaçları ve hükümetin insanların mevcut durumlarını görmezden gelmesi protestoların artmasına, büyümesine ve hatta küreselleşmesine neden olmuştur. Chipko hareketi kalkınma nedir sorusunu doğa ile iş birliği içinde olmak gerçek kalkınmadır şeklinde cevaplamaktadır. Günümüz kalkınma anlayışının yıkım içermesi nedeniyle gerçek kalkınma olamayacağını ileri sürmektedir.
C. Kadınların Hareket İçerisindeki Rolü:
Pek çok toplumda olduğu gibi Chipko hareketinin ortaya çıktığı dönemde ve sonraki dönemlerde de bölge yaşantısında kadınların gün içerisindeki rolü büyüktür. Köy kadınları ormanlardan yaşamsal ihtiyaçların teminini sağladığı, tarım faaliyetlerini gerçekleştirdiği gibi ev işlerinin yapılması, çocuk bakımı hatta kimi zaman civar çiftliklerde işçi olarak çalışma gibi görevleri de üstlenmektedirler. Köylü erkekler ise daha çok mevsimsel işçiler olarak köy dışında ovalarda çalışmaktadırlar. Kadınlar, günlük 16-17 saati aşan bu çalışma yaşantısının yanı sıra köy meclisine katılma, karar alma süreçlerinde yer alma gibi haklara sahip olmadıkları gibi devlet görevlileri veya hükümet tarafından da dikkate alınmazlar. Öyle ki kadınların devlet memurları ile görüşmeleri dahi pek karşılaşılan bir durum olmayıp bu tip süreçler tamamen erkekler tarafından yürütülmektedir.

Kadınların yiyecek, yakacak ve su için ormanları kullanıyor olması, ormanların yok edilmesi ve kesilmesi nedeniyle daha uzun yollar yürüyerek bu yaşamsal ihtiyaçlarını gidermelerine neden olmuştur. Kısacası ormanların kesilmesi kadınların günlük işlerini ve var olan zorlukları kat be kat arttırmıştır. Gerek bu sebeple gerekse köylerde çoğunlukla erkeklerin bulunmaması nedeniyle (mevsimlik işçi olmaları vb nedenlerle) keresteciler ve diğerlerine karşı tepkiler yoğun olarak kadınlar tarafından verilmiştir. Kadınların ağaçlara sarılma eylemi resmi kurumlara ve kararlara karşı çıkmak amacıyla değil aileleri ve yaşamlarının devamı için olumsuz etkileri önlemek amacıyladır. Diğer yandan erkekler ise hükümetin kararlarının sorgulanamaz ve geri dönülemez güçlü kararlar olduğunu kabul etmekte ve büyük bir çoğunluğu bu duruma tepki vermemektedir. Bu sebeple de Chipko hakereti yoğun olarak kadınların katılımı ile gerçekleşmiş eylemlerdir.
Bölge kadınlarının bakış açısından bakıldığında kalkınma sadece çevre açısından değil insanlar açısından da zararlıdır. Kadınların kalkınmayı zararlı görmesinin altında yatan temel sebepler;
– Ormanların kesilmesi nedeniyle kadınların ormanlardan elde ettikleri gıda, su, tıbbi bitki gibi yaşamsal kaynakları elde etmek için daha uzun yolları yürümek, daha uzun süre sırtında yük taşımak zorunda olması,
– Dışarıdan yerel pazara giren ürünlerin yerel pazarı tek tipleştirmesinin yanı sıra köy yaşamında kültüründe yeri olmayan ürünlerin pazara girip insanlar tarafından kullanılması nedeniyle yerel yaşam şekillerinden vazgeçme yoluna gidilmesi,
– İletişimin ve yolların gelişmesi ile erkeklerin köyleri terk ederek yükseklerden ovalara göç etmesinin kolaylaşması,
söylenebilir. Erkeklerin köylerden göç etmesi kadınların göçlerini de beraberinde getirdiği gibi köyde kalan kadınların ise iş yükünü arttırmıştır. Ev işleri ve çocuk bakımı ile ilgilenen kadının gıda, su ve diğer yaşamsal ürünleri elde etmek için daha uzak yerlere gitmesine zaman zaman uzak çiftliklerde çalışmasına neden olmuştur. Bunun sonucu olarak kadınların çalışmaya gittiğinde çocuklarına bakacak kimseyi bulamaması nedeniyle onları eve kitlemek zorunda kalması gibi trajik olaylar yaşanmıştır.
Chipko hareketi ve kadınların ağaçlara sarılması kadınların toplumdaki yerini etkilemiş ve hükümet tarafından kadınların daha korkusuz görülmesine neden olmuştur. Geleneklerden tamamen kopuş olmasa da kadınların da toplulukta bir yeri, sosyal bir statüsü olduğuna dair düşüncelerin gelişmesine neden olmuş ve kadınların toplum içerisinde daha görünür olmasını sağlamıştır. Chipko hareketi sosyolojide ekofeminizm çalışmalarında da geniş yer bulmaktadır.
Kadınların ülkemizde ve dünyadaki tarım faaliyetlerindeki konumuna dair daha ayrıntılı bilgiler için “Tarım Politikalarının Ekofeminizm Üzerinden Analizi” başlıklı yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
D. Şiddet İçermeyen Çevresel Ekolojik Hareketlere Etkisi:
Chipko hareketinin karakteristik özelliği olan ağaçlara sarılma daha sonrasında pek çok barışçıl, şiddet içermeyen çevresel protestolar açısından sembolik hale gelmiştir. Chipko hareketi toplumsal süreçlerde söz hakkı olmayan, yeri bulunmayan kadınların ve köylülerin dahi bir araya gelmesi ve toplu irade göstermesi halinde değişikliklere sebep olabileceği yönünde ilham olma niteliği de taşımaktadır.
Cihpko hareketleri olaylara tepki amaçlı yapılmış protestolardır. Bölgede ormanlara ilişkin bir problem yaşandığında eylemler, protestolar yapılmış ve ormana müdahale bittiğinde bu eylemlerde sonlanmıştır. Ta ki bir başka bölgede başka bir müdahale yaşanana kadar. Geleceğe yönelik veya uzun vadeli süre gelen problemlere ilişkin herhangi bir karşıt duruş sergilenmesi veya uzun soluklu protestolar Chipko hareketinde görülmez. Chipko hareketlerinin özelliği her ne kadar problem ile başlayıp sonlanması olsa da ilham verici niteliği nedeniyle küresel anlamda da etkileri olduğu yadsınamaz. Hindistan’da yapılan bu barışçıl protestolar hem ülkede pek çok farklı ama benzer nitelikte hareketin ortaya çıkmasına neden olmuş hem de ülke sınırlarını aşmış ve global anlamda pek çok yerde de ormansızlaşmaya karşı eylemlerin yapılmasına neden olmuştur. 1987’de Chipko hareketi, “alternatif Nobel ödülü” olarak bilinen “Geçim Hakkı Ödülü’’nü kazanmıştır.
Hareket son yıllarda insanları su yönetimi, enerji tasarrufu, ağaçlandırma ve geri dönüşüm gibi programlar üzerinde çalışmaya teşvik etmiştir. Aynı zamanda bilim insanlarını Himalayalar ve Hindistan’da çevresel bozulma ve koruma yöntemlerini araştırmaya yöneltmiştir.
Sonuç Yerine..
Toplumda yeri olmayan kırılgan gruplardan olsak dahi pek çok şeyi şiddetsiz bir şekilde değiştirebiliriz; birlikte, inançla, umutla sen sana düşeni yap!
Av. Özlem ATEŞ GENÇTAN
KAYNAKÇA
Borwn, T. (2017). Chipko Legacies: Sustaining an Ecological Ethic in the Context of Agrarian Change. Asian Studies Review , 639-657.
Chipko Movement. (tarih yok). 03 29, 2022 tarihinde Wikipedia: https://en.wikipedia.org/wiki/Chipko_movement adresinden alındı
Jain, S. (tarih yok). Standing up for trees: Women’s role in the Chipko Movement. 03 29, 2022 tarihinde fao.org: https://www.fao.org/3/R0465E/R0465E03.htm adresinden alındı
Nayan, S. M. (2013). Hugging the Trees for Life: Implicating Bitzer in the Non-Violent Rhetorical Situation of the Chipko Movement. Social Sciences & Humanities , 639-656.
Sarılıyor ve asla kıpırdamıyorlar. Ta ki ağaçları kesmek isteyenler vazgeçene kadar… (2017, 04 28). 03 27, 2022 tarihinde ekmekvegul.net: https://ekmekvegul.net/bellek/sariliyor-ve-asla-kipirdamiyorlar-ta-ki-agaclari-kesmek-isteyenler-vazgecene-kadar adresinden alındı
Shiva, V. (tarih yok). Article Activism. 03 27, 2022 tarihinde kosmosjournal.org. adresinden alındı
What is the Chipko movement? (tarih yok). 03 28, 2022 tarihinde The Indian Express: https://indianexpress.com/article/what-is/what-is-the-chipko-movement-google-doodle-5111644/ adresinden alındı