01-03 Haziran 2022 tarihinde T.C. Enerji Kentleri Birliği tarafından düzenlenen Belediyeler İçin Enerji ve İklim Eğitimindeki edindiğim bilgiler sayesinde Akademi adına bu yazımı yazmaya karar verdim. Eğitimde; Jeotermal enerji kaynakları, iklim değişikliği, güneş enerjisi vb. enerji verimliliği ve bunlara dair hukuki prosedürler belediyeler üzerinden anlatılarak çevre bilincine katkıda bulunulmuştur.
Yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarına geçmeden enerji verimliliği ve artırma yöntemleri üzerinde biraz durmak istiyorum. Verimsiz bir enerji yaşam standartlarına, üretim kalitesini ve miktarını etkilemektedir. Bu nedenle birim enerji miktarının azaltılması gerekmektedir. Bu dengeyi sağlaması için de birtakım verimlilik politikaları vardır. Enerji verimliliği geniş kapsamlı olarak bakılarak ekonomik büyüme, sosyal kalkınma gibi konuların sürdürülebilir olması ile ilgilendiği için ayrı bir önemle incelenmelidir. Ayrıca sera gazı salınımlarının azaltılmasında da doğrudan etkili bir konudur. Tüm bunlara ek olarak gelecek yıl için de enerji verimliliği, iklim değişikliği hakkındaki düzenlemelerin artırılması ve çevrenin korunması gibi birtakım konular üzerine planlar düşünülmektedir.
Bahsi geçen konulardan birincisi Jeotermal Kaynak Uygulamaları’dır. Jeotermal enerji; yerin derinliklerindeki ısıdan kaynaklanan basınçla oluşan sıcaklığın oluşturduğu kimyasalları da içeren sıcak su buhar veya gazların birikerek yeryüzüne çıkması durumudur. Jeotermal Enerji kaynağı dediğimiz durum ise bu enerjinin yeryüzüne çıkan kısmından faydalanılarak ısı elektrik vb. üretimlerde kullanılmasıdır. Kullanım alanları çoğunlukla elektrik ve ısı olarak bilinse de bunlarla kalmayıp, termal turizm ve sağlık sektöründe de kullanılmaktadır. Çünkü bu jeotermal kaynaklı suların düşük sıcaklıktaki bölgelerinde insan sağlığına faydalı olabilecek birtakım mineraller bulunmaktadır.
Jeotermal enerjiye bu sayfada yer vermemizin sebeplerinden birisi de çevre dostu bir yeraltı kaynağı olmasıdır. Bunun yanında eklemek istediğim; yenilenebilir olması temiz ve ucuz bir enerji kaynağı olması bakımından da çevreye pek çok katkısı vardır. Ülkemiz Jeotermal Enerji bakımından Dünya’da 4. Sırada yer alırken Avrupa’da ise ilk sırada yer almaktadır. Ayrıca Dünya’da Jeotermal Enerjiyi kullanarak elektrik üreten ülkelerde de ilk beşte bulunmaktadır. Jeotermal enerji kaynağından ilk elektrik üretimi ise 1975 yılında Kızıldere Santrali ile gerçekleştirilmiştir. Tüm bu zenginliklerin nedeni ise ülkemiz coğrafi konum olarak aktif tektonik kuşakta yer aldığıdır. Ülke genelinde yaklaşık bin tane jeotermal kaynak çıkışı olduğu da bilinmesi gereken bir başka veridir.
Eğitimde yer alan ikinci konu ise İklim Değişikliği’dir. İklim değişikliği, gün geçtikçe dünyadaki en büyük sorunlardan biri haline gelmektedir. Çevre ve iklim konularına duyarsız olan insanların bu olumsuz etkisi azaltmak için ilk adımı 1980-90 arası çalışmalar yapılarak nihayetinde 1992 yılında BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve beş sene sonrası da Kyoto Protokolü düzenlenmiştir. Bu iki belge de sera gazının insan kaynaklı etkenlerini azaltmaya yönelik hukuki süreçler başta olmakla birlikte ticaret, teknoloji ve sermaye üzerinde de etkin olmak hedeflenmiştir.
Eğitimin sayfamızla ilgili üçüncü konusu ise Güneş Enerjisi’dir. Güneş enerjisi, amiyane tabirle güneşten gelen ısıyı enerjiye dönüştürecek özel yapıya sahip paneller sayesinde yenilenebilir enerjiye çevrilir. Yani bilimsel olarak güneşin çekirdeğinde bulunan hidrojen gazının teknik yöntemlerle helyum gazına çevrilmesi sonucu ışık enerjisi üretme sürecidir. Bu enerji ısıtma, soğutma, sıcak su elde edilmesi ve önemli oranda elektrik enerjisi olarak kullanılabilir. Ayrıca bu enerji sisteminin temiz enerji kaynağı olması kurulum ve kullanım kolaylığı da güneş enerjisinin önemini yansıtan değerler arasındadır.
Güneş enerjisinde ülkemiz Avrupa’da yedinci Dünya’da ise on dördüncü sırada yer almaktadır. Ayrıca bu enerjiden yararlanma süreci ilk olarak 1970 yılında başlamakla birlikte hız kazanarak teknolojik olarak ilerlemesi sebebiyle maliyetlerde düşüş yaşanmıştır. Coğrafi olarak da ülkemiz diğer enerji kaynakları gibi güneş yüksek güneş enerjisi potansiyeli bakımından avantajlı durumdadır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi güneş enerjisi temiz bir enerji kaynağı olması sebebiyle çevreyi de kirletmemesi, zararlı atık oluşturmaması ve katı yakıtların ortaya çıkardığı çevresel sorunları en aza indirmek gibi avantajları bulunmaktadır.
Sonuç olarak; yaşamımızı devam ettirmenin yolu enerjiden geçmektedir. Yani insanlık devam ettikçe üretim ve tüketim alanlarının kullanılması üzerine birtakım talepleri karşılamak için enerji kullanımı son derece önemlidir. Bu enerji de ne kadar temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları üzerinden kullanılırsa çevreye olan katkı o derecede artacaktır. Çünkü insanlık için enerji üretimi ne kadar önemliyse çevre faktörü de geleceğe yatırım açısından o ölçüde değer verilmesi gereken olmazsa olmaz bir konudur. Eğer bu bilinç insanlıkta oluşturulmazsa gelecekteki nesillere aktarılan çevre yaşanabilir bir çevre olmayacaktır.
Sevim BAKİ
KAYNAKÇA VE EĞİTİME İLİŞKİN AYRINTILI BİLGİ İÇİN:
http://www.jkbb.org.tr/Icerik-219-YenilenebilirEnerjiKaynaklari